26 Nisan 2014 Cumartesi

Chesterfield'ın Kökenleri

C H E S T E R F I E L D ' I N  K Ö K E N L E R İ


Bir oturma odası  efsanesi; mirası, ince işçiliği ve İngiliz kökeniyle; Chesterfield 1800'lerin başından beri mobilya dünyasının ünlü simgelerinden biri olarak kaldı.


Her centilmeninin evinde bulunması gereken bir figür ve el işçiliğinin altın standardı; Chesterfield kıvrımlı, derin düğmeli ve bolca detayıyla tasarımcılara ilham kaynağı olmuş 


bir başyapıttır. Elektriği yeniden keşfetmek her ne kadar zor bir çaba olsa da, Chestefield karizmatik duruşuyla, zengin görünümüyle bir çok tasarımcıya onu yeniden değiştirme imkanı sağlamıştır. Bu yüzden birçok Chester modeliyle karşılaşabiliyoruz.



Peki nerede başladı ?

Klasik Chesterfield koltuğun kökenleriyle ilgili bir çok söylenti vardır. Efsaneye göre Lord Phillip Stanhope (Chesterfield Bölgesi'nin Kontu) bu koltuğun ilk versiyonlarından kapitoneli ve düşük oturumlu bir Chesterfield sipariş etmiştir.

Kapitone işçiliğinde düğmelerin takılmasını gösteren bir fotoğraf (Yer: Kodeks'in Atöylesi)

Bu seçkin Kont'un modaya yön veren bir kimse olduğu, ve dönemin centilmenleriyle giysileri kırışmadan, dik bir pozisyonda rahatça oturmak için yerel bir ustanın yardımına ihtiyaç duyduğu ve bu yüzden de bir ilan verdiği rivayet edilmektedir.

Böylece yanlara doğru kıvrılan kollar, sabitlenmiş sırt ve Chesterfield'ın zengin düğmeli görünümü dünyaya yayılmış oldu. 



Ve efsane burada bitmiyor, bu saygın asilzadenin 24 Mart 1773'te ölmeden önce hizmetçisine son sözleri olarak "Bay Dayrolles'e oturacak bir şey verin"  dediği iddia ediliyor. Hizmetçi tam anlamıyla Lord Stanhope'un sözünü ciddiye alıyor ve genç diplomat Bay Dayrolles'e, ikonik Chesterfield koltuğu evine götürmesinde ısrar ediyor. Genç dipolamat da bunu yapıyor. 

Koltuğu eve getirmesinin üzerine Bay Dayrolles ustaca detaylandırılmış zamanın ötesindeki bu tasarıma hayran kalıyor ve onun koltuk versiyonlarını yaparak ünlü oluyor. Böylece Kont'un kanepesi bir başyapıt olarak günümüze kadar geliyor.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder